Zeytin Sektörü 2020 Stratejileri Toplantıları (2-4 Aralık 2015) OLIMEET

Ege Bölgesinin en önemli tarımsal emtialarından olan Zeytin ve Zeytinyağı sektörü ile ilgili olarak, Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü’nce 2-4 Aralık 2015 tarihleri arasında uluslararası katılımla “Türkiye’de Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Sektörünün Problemleri, Çözüm Önerileri ve 2020 Stratejileri” isimli çalışma gerçekleştirildi.
3 Aralık 2015 te Bornova  Zeytincilik Araştırma Enstitüsünde  açılış konuşmasını yapan Enstitü Müdürü Dr. Ünal Kaya, projelerinde kendilerine destek olan Marmarabirlik, UZZK, Tariş, İzmir Ticaret Borsası, Akhisar Ticaret Borsası ve IOC ye teşekkürlerini sunarak zeytincilik konusunda son 1-2 yılda önemli gelişmelere imza attıklarını belirtti. Sofralık Zeytinde Marmarabirliğin lisanslı depoculuğa başladığını, zeytinyağı için de lisanslı depoculukla ilgili yeni projeler üzerinde çalışıldığını kaydetti. Kayıt dışı üretim ve tüketimin sektörün gelişmesinin önündeki büyük bir engel olduğunu belirten Kaya sektörde ki tüm paydaşların bir araya gelmesi, birlik içerisinde hareket edilmesiyle bunun da önüne geçilebileceğini belirtti. Dünyada sadece İspanya ve Fas’ta bulunan zeytin koleksiyonunun bir benzeri de Zeytincilik Araştırma Enstitüsünün Kemalpaşa’da ki araştırma sahasında kuruldu. Koleksiyon, dünyanın bütün zeytin çeşitlerinin bir arada bulunduğu dünya gen bankası niteliğini taşıyor.
Uluslar arası Zeytin Konseyi İdari ve Tanıtım Başkanı Ender Gündüz, sektörde ürettiğini tüketen bir Türkiye ile karşı karşıyayız, bu konuda bir strateji belirlemek lazım artan fiyatlar iç pazarda ki tüketiciyi kaybetmek anlamına gelebilir dedi. Türkiye’nin zeytin alanını dünya ile kıyaslayan Gündüz Türkiye’de dünyanın %7.5 alanı zeytin olduğunu belirtti. 11 milyon hektar alanda zeytin üretildiğini ve bunun %22 sinin sulandığını belirten Gündüz 3 milyon ton civarında da zeytinyağı üretimi olduğunu belirtti. Üretilen zeytinyağının tamamına yakınının da iç pazarda tüketildiğini fakat doğru strateji ile Türkiye’de 250 bin ton tüketim sağlanabileceğini kaydetti. Türkiye ne İspanya ne de İtalya olabilir. Türkiye tamamen kendi stratejisini belirlemelidir diye sözlerine devam etti.  Türk zeytinyağının imajının iyileştirilmesinin gerekliliğini açıklayan Gündüz, uluslar arası pazarda fiyatları belirleyenin bu imajın olduğunu belirtti. Gündüz, İhracatta kazancın aracı firmalarda kaldığı fakat bu değer zincirinde herkesin para kazanabileceği bir strateji geliştirilmesi gerektiğinin üzerinde durdu. İspanya’nın zeytinyağını tanıtım konusunda agrasif tanıtım kampanyaları olduğunu belirten Gündüz, Türkiye’nin de uluslar arası tanıtım faaliyetlerinde Türk Zeytinyağı ile öne çıkması ve faaliyetlerini arttırması gerektiğinin önemini vurguladı.
Zeytindostu Derneği Genel Sekreteri  Ecz. Atilla Totoş, bugün  başarılı bir butik üretici olarak katılımcılarla başarı hikayesini paylaştı. Zeytinde Güneyin incisi Memecik çeşidinin kalitesini ve bu kalitenin gerekli özen gösterildiğinde nasıl bir altın sıvıya dönüştüğünü anlattı.  Başarısında eczacı olmasının da yararını gördüğünü belirten Totoş fakat en önemli dönüm noktasının katıldığı eğitimler sayesinde gerçekleştiğini belirtti. Bildiklerimin hiçbir zaman en doğrusu olduğuyla yetinmedim ve her zaman daha fazlası ve daha doğrusunu öğrenmeye çalıştım diyerek şimdi de ben öğrendiklerimi aktarmak için çalışıyorum dedi.
Alhatoğlu Zeytincilik ortağı Mustafa Alhat, kaliteli üretim, natürel sızma, bunların yanında bir de tüketicinin ne istediğinin üzerinde durmak gerektiğini belirtti. Alhat, tüketicilerin bilmedikleri tatların onlara kusurlu, bozuk vs. geleceğini zeytinyağının beğenisinin kullanıma ve duyulara göre değişeceğini ekledi.
Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya ve Ulusal Zeytin, Zeytinyağı Konsey Başkanı Ümmühan Tibet programda gerçekleşen oturumları yöneterek hedefin kalite olması gerektiği ve duyusal analizin öneminin üzerinde durdular.